blankHerkese merhabalar bendeniz Barbun
Nasılsınız? Umuyorum ki fevkaladenin fevkindesinizdir.
Bu tanımlamayı sevdiğimi söylemiştim. Bunu açıkladığıma göre artık hep kullanabilirim 🙂
Beni sorarsanız sınavlarım usul usul yaklaşıyor. Ramazan ayının gereklilikleri bazen ders konusunda beni sınıyor. Uyku düzenimiz tabi biraz değişti. Bu hafta sonu İstanbul Üniversitesi Kongresi var, şahane konuşmacılar geliyor. Ailemi, İstanbul’umu ve mavişimi(yani denizi) görme zamanım gelmiş de geçiyor.

Zaman demişken, zaman neydi? Zaman emekti 🙂
Gerçekten zaman neydi acaba? İçinde bulunduğumuz gerçeklik mi? Gelecek için yaptığımız planları şuan planlamak mı? Duvarda asılı duran akrep ve yelkovan mı? O bir ölçüt mü? Uzaydaki her gezegenin kendi kütle çekimimi oluşturmasının yanında buna bağlı bir bükülmenin oluşturması mı?Dünyada farklı uzayda farklı mı?
Sevdiğim bir örnek var. Işık hızı saatte yaklaşık 300 bin kilometre. Güneş ve dünya arasındaki mesafeyi bu hıza bölersek yaklaşık 7dk yapıyor. Bu şu demek dünyaya ulaşan her bir foton aslında güneşin 7dk önceki halidir. Eyvah o zaman uzaya 7dk geç mi kaldık.

Ben bunu düşündükten sonra araştırdığımda Einstein abimizin çoktan teorisini kurduğunu gördüm. Einstein düşünce deneylerine bayılır. Ben de düşünce deneylerini araştırmaya bayılırım. Uzaya doğru hareket eden bir ışık hüzmesini takip ederseniz ne olur?
Einstein, bir şekilde ışığı yakalayabilirseniz, ışığın uzayda donduğunu gözlemleyebileceğinizi söylüyor. Fakat ışık donamaz aksi takdirde artık o ışık olmaz.
Sonunda Einstein, ışığın yavaşlamayacağının her zaman ışık hızında hareket ettiğinin farkına vardı ve bu yüzden bir şeylerin değişmesi gerektiğini savundu. Einstein sonunda, değişenin zamanın ta kendisi olduğunun farkına vardı. Bu, onun “izafiyet teorisinin” temelini hazırladı. Ben gelişini sorgularken, Einstein gidişini sorgulamış. Uzaya giden bir ikiziniz olsa mesela.
Uzay gemisinde bir ikizinizin olduğunu hayal edin
Sizinle aynı anda doğan bir ikizinizin olduğunu düşünün. Fakat ikiziniz, doğduğu anda uzay gemisi ile uzaya fırlatılıyor ve neredeyse ışık hızında hareket ediyor. Einstein’ın izafiyet teorisine göre, siz ve ikiziniz farklı hızlarda yaşlanıyorsunuz. Çünkü ışık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlıyor ve ikiziniz daha yavaş yaşlanıyor.
Uzay gemisi dünyaya döndüğünde, siz emekliliğiniz ile uğraşırken, ikiziniz henüz ergenliğe yeni girmiş oluyor. Trenli olan bir deney daha var aslında çok daha fazla düşünce deneyi var. Ama yavaş yavaş sindirmek lazım. Zaman çok farklı bir kavram ve bir kavram olduğuna dair şüphelerim bile var. En son okuduğum Siddhartha’da şöyle diyordu: Zaten bu yüzden değil mi sözcüklere pek güven duymayışım. Bir kavram mı bir süreç mi bir boyut mu? Peki kavram nedir ki? Derken bize ayrılan sürenin sonuna geliyoruz :)) Pardon zamanın desek daha tatlı olur.
Dinlenebilecek tek arabesk besteci Müslüm amca da sorgulamış zamanında. Bak yine zaman dedim.:)
“Ama karar ver, Tutamıyorum zamanı”

blank