Geçen gün NTV’deki Hayatın Senin Elinde isimli programda Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nu dinliyorum. 70’li yaşlarında genç bir delikanlı kendisi. Bu yazının yazılma fikri de onu dinlerken oluştu sevgili dostlar.
Osman Hoca son cümlelerinden birinde 40 hele de 50 yaşından sonra bazı şeyleri azaltmaktan bahsediyor. Mesela: evinizi küçültün; hayatınızdaki insan sayısını azaltın; az eşyanız olsun, rahat edersiniz diyor.
Gelelim nerde çokluk olduğuna. Özellikle günümüzde sosyal medyada takipçi kasan Youtuberlar ya da influencerlar, toplumu etkileyenler diyebiliriz buna, oldukça arttı. Malum bendeniz de küçük de olsa şiir ve kültür-sanat ağırlıklı bir YouTube hesabına sahibim. Bizden sonra sesimiz ve eserlerimiz kalsın mantığıyla yapıyorum bu hobimi. Bunu yaparken başka amaçlarım da var tabi, ama bunlar arasında milyonlar bizi takip etsin gibi bir kaygım da yok.
İş icabı, sosyal medyayı ve de televizyonu takip etmek durumunda olan insanlar var bizim gibi. Öğretmenler yoksa nerelerden beslenecekler? Elbette kitaplar çok iyi bir arkadaş ve kaynaktır herkes için olduğu gibi biz öğretmenler için de. Yapılan bir araştırma, video ya da görüntü izlemek, kitap okumaya tercih edilir oldu, diyor. Artık yapay zekâda ses teknolojisinin gelişmesiyle de beraber kitaplar okunur değil dinlenir oldu. Sesli kitaplar aynı hazzı ve dinginliği verir mi bilmiyorum ama teknoloji hayatımızdaki zamanımızı alır ve de yönlendirir de oldu. Bunu azaltmak mümkündür elbette diye düşünüyorum.
Artık hayat organizerları cep telefonu uygulamaları, sağlık bilgilerimizi istatistikleyen akıllı saatlerimiz ve işimizi bazı konularda çokça kolaylaştıran yapay zekâlarımız var. Hayatımızda belki yapamayacağımız işleri onlara yaptırabiliyoruz. Bize önerilerde bile bulunur hale gelmiş durumdalar bazı yazılımlar. Hele robotlar. Onlara değinmiyorum bile.
Örnek olarak, Youtube kanalımdaki Suçlu Şiirler-Yapay Zekâ Şarkıları verilebilir. Ömrüm billah uğraşsam yapamazdım belki de şiirlerimi besteletmeyi, ama artık mümkün. Güzel proje oldu bence de.
Önceleri Minimalizm’le ilgili bir yazı yazmıştım bir kitap üzerinden. Biliyorsunuz minimalist bir yaşam insanı çok meşgul etmez. Evimizde kullanmadığımız eşyadan başlayabiliriz bu sürece. Şöyle yapın, böyle yapın diye öneriler verip tavsiye noktasında hissetmiyorum pek kendimi.
Prof. Osman Müftüoğlu şunları ekliyor sağlıklı yaşam konusunda. Kilolu birisi için ilk öncelik kilosunu azaltmaktır. Kolesterolü yüksek bir insan için öncelik bunu düşürmektir yani azaltmaktır. Şeker hastası bir birey içinse birincil konu onu dengelemektir. Tansiyon hastası için tansiyonunu optimize etmek önceliktir. Ayrıca, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “Geç Kalma Genç Kal” isimli kitabında “Longevity”nin bilimsel temellerini keşfe çıkararak, her bireyin kendi yaşam kalitesini nasıl yükseltebileceğini gösteriyor. Orada önemli beş konuya değiniyor. Bize; beslenme, uyku, egzersiz, zihin sağlığı ve sosyalleşmenin, sağlıklı yaşlanmanın anahtarı olduğunu hatırlatıyor.
Ezcümle, tıpkı zarar eden bir işletme gibi hayatımızda belli noktalarda küçülmeye ve azalmaya gitmemiz gerektiği gün gibi ortada. Buna göre bazı insani şeyleri de çoğaltmamız lüzumlu.
Türk Dil Kurumu tarafından, yaklaşık bir milyon kişinin katıldığı halk oylamasında “2024 Yılının Kelimesi/Kavramı” olarak “kalabalık yalnızlık” kavramının seçildiği açıklandı. Sadece bunu söylesem bile derdimi anlatabileceğimi düşünüyorum.
Bilirsiniz: Bizim toplumumuzda “Azı karar, çoğu zarar!” diye de bir cümlemiz var. Ancak bu işin bir de Orta’sı var. O da; “ÇOĞU AZALTMAK, AZI ÇOĞALTMAK” olabilir mi, ne dersiniz?
Satılmış Ümit Çetinkaya
15.01.2025, Ağlı/Kastamonu