Aşırı sıcakların yaşandığı etkili olduğu günlerde saat 10.00 ile 16.00 arasında güneşe direkt maruziyetten kaçınılması gerektiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Gül Şekerlisoy Tatar, “Eğer bu vakitler arasında dışarıda bulunmamız gerekiyorsa, sadece güneş koruyucular kullanmak yeterli olmayabilir. Bu nedenle fiziksel korunma önlemlerinden de yararlanmalıyız” dedi.

Tüm canlılar için hayat kaynağı olan güneşin bağışıklığın güçlenmesi, kemik sağlığı ve D vitamini desteği açısından büyük faydalar sağladığını işaret eden Liv Hospital Samsun Dermatoloji Uzm. Dr. Gül Şekerlisoy Tatar, güneşten kontrollü bir şekilde faydalanılmadığında ise sıcak çarpması, cilt yanıkları ve ilerleyen yaşlarda deri kanseri riskinin artması gibi olumsuz etkilere neden olabileceğini söyledi. Uzm. Dr. Tatar, güneşten doğru korunma yolları hakkında bilgi verdi.

“UVA ve UVB derimize nüfuz ediyor”

Güneşin UVA, UVB ve UVC olarak bildiğimiz ultraviyole ışınları yaydığını dile getiren Uzm. Dr. Tatar, “UVC atmosferimizden yansırken, güneşin zararlı etkilerinden sorumlu olan UVA ve UVB atmosferimizi geçip derimize nüfuz eder” diye konuştu.

Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için dikkat edilmesi gerekenler

Özellikle yaz aylarında güneş ışınlarının Türkiye’de bulunduğu enleme daha dik açılarla gelmesinin, güneşten korunma konusunun önemini artırdığını vurgulayan Uzm. Dr. Tatar, “Güneşe çıkarken dikkat etmemiz gerekenler şunlardır: Saat 10.00-16.00 arasındaki güneşe direkt maruziyetten kaçınmalıyız. Eğer bu vakitler arasında dışarıda bulunmamız gerekiyorsa, sadece güneş koruyucular kullanmak yeterli olmayabilir. Bu nedenle fiziksel korunma önlemlerinden de yararlanmalıyız. Bunlar şapka, kapalı kıyafetler, şemsiye ve güneş gözlüğü gibi koruyuculardır. Güneşten korunmak için seçeceğimiz kıyafetlerin sık dokumalı, koyu renkli, hızlı kuruyan ve mümkünse UPF 40+ özelliklere sahip olması önemlidir” şeklinde konuştu.

“6 ay-2 yaş arasındaki çocuklarda fiziksel filtreli güneş kremleri kullanılmalı”

Güneş koruyucu seçerken dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Uzm. Dr. Tatar, “Güneş koruyucular temel olarak iki farklı filtre içerir; fiziksel filtreler (mineral filtreler) ve kimyasal filtreler. 6 aydan küçük çocuklarda güneş kremi kullanılması önerilmemekte, bu gruptaki çocuklar fiziksel bariyerlerle (şapka, sık dokunmuş kıyafetler, gölgelik) korunmalıdır. 6 ay – 2 yaş arasındaki çocuklarda ise sadece fiziksel filtreli güneş kremleri tercih edilmelidir. 2 yaş ve üzeri tüm gruplarda kimyasal veya mineral filtreli ya da bunların kombinasyonunu içeren güneş kremleri kullanılabilir” ifadelerini kullandı.

“SPF değeri en az 50 olmalı”

Güneşten korunmak için seçtiğimiz kremlerin SPF (UVB ışınlarından koruyuculuk) değerinin en az 50 olmasına ve PA (UVA koruması) ibaresi içermesine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Tatar şunları söyledi: “Güneş kremlerimizi eczanelerden temin etmek en güvenilir yöntemdir. Kimyasal filtre içeren güneş kremleri, güneşe çıkmadan en az 30 dakika önce sürülmelidir. Fiziksel filtre içeren güneş kremleri ise güneşe çıkmadan kısa bir süre önce uygulanabilir. Uzun süre güneşe maruz kalınacaksa her iki saatte bir veya su/ter ile temasın yoğun olduğu aktivitelerden sonra güneş kremleri tazelenmelidir. İlk uygulama için krem ve losyon formundaki güneş koruyucular uygun olacaktır, fakat tazelemek için stik, sprey, krem, losyon şeklindeki tüm formlar kullanılabilir. Yüz ve dekolte bölgesini korumak için gerekli güneş kremi miktarı, kişinin kendi işaret parmağı ile 2.5 parmak uzunluğundaki bir şerit veya 1 çay kaşığı dolusu koruyucu olarak düşünülebilir. Güneş kremi uygulandıktan sonra hafifçe yayılmalı, çok ovalamaktan kaçınılmalıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.”