blankStoa felsefesinden bahsedeceğimizin sözünü geçen haftalarda vermiştik. Bu konuya girişi ise stoanın nereden başladığı ve öncüsünün kim olduğundan bahsederek yapalım.

Bir zamanlar zengin bir tüccar olan Kıbrıslı Zenon gemisi batınca fakirleşir ve bu da onu Stoa felsefesi üzerine temel atmaya iter.Stoa’nın tarihi ve öğretileri üzerine birçok söyleşi,kitap, makale halihazırda var. Bunlardan biri olan Kendime düşünceleri mutlaka okumanızı öneririm. Ben ise bugün tarihçeden ziyade benim için nasıl bir oldu oluşturduğundan bahsedeceğim.

Stoa felsefesinin en kısa tabiri:Doğaya uygun yaşamaktır.Doğa denince aklımıza sadece ormanlar,şelaleler gelmesin doğadan kastımız bütün bu “sistem”.Bir nevi akışa uygunluk.Başına gelenleri olgunlukla kabul et ve şayet rahatsızsan ve değiştirme şansın varsa eyleme geç.Ancak değiştirme şansın yoksa kederlenme,kaygılanma ve ahlaka uygun yaşa. Stoacıların en önemli öğretilerinden biri de ahlak ve erdem kavramları.Bir eylem ya ahlaka uygundur ya da değildir peki arada kalanlar” kayıtsız “dır.Burada kavramların sadece bizim günlük hayatta kullandığımızdan bir tık daha derin olduğunun altını çizmek isterim.Kayıtsız kalmak,kendini kaptırmamak ve önemsememek olarak tanımlanabilir ancak Marcus Aurelius’un kitaplarını ve öğretilerini okudukça eminim altı daha da dolacaktır ve doldukça da felsefenin 4 temel öğretisi olan: Bilgelik,öğretilik,dürüstlük ve cesaretin de kapsamını daha iyi anlıyor olacağız.

Gelelim asıl kısma: akışa uygunluk. Önümüzde bir problem var ve bu belki canımızı yaktı belki duygusal olarak yıprattı. İlk eylem ben bu konuda ne yapabilirim. Ahlaka uygun olan eylem ne olmalıdır. Bunu yapabilecek konuma ve stratejiye sahip miyim?(Strateji demişken Sun Tzu-Savaş Sanatı baştan aşağı buna dayalı bir kitap)Sahip isem bilge ve ölçülü olan nedir ve bunu düşünürüz ve eyleme geçeriz. Peki elimizde böyle bir fırsat yoksa tabiri caizse yollar tıkalıysa ne yapmalıyız? Bazen sadece sabretmek ve akışa bırakmak gerekir. Ahlak ve dürüstlüğün, bilgeliğin yolundan çıkmadan doğaya uygun yaşamak. Tekrar belirtmek gerekirse burada “ahlak”kavramının da günümüzde içinin sığlaştırıldığı ve çok basite indirgendiğini unutmadan yorumlamak lazım.

Yani sonuç olarak yine dalga deniz ve gökyüzüne dönecek ve hep oralardan misilleme yapacak olan bana: Durgun sudaysan kürek çek, ilerle (10 kürekte bir arkana bak :)) denizi izle. Dalgaya rüzgara kaldıysan yelkenliyle açıl, (daha önce de demiştim sörf yap) Kaos görünce kaçma kaosla dans et ve sana ne öğreteceğine bak. Her zamanki gibi kendinize iyi bakın, bakarsanız göreceksiniz.:)

Bir de dün boyadığım resmi paylaşayım hatta yanına bir de şarkı ekleyeyim Led Zeppelin:Stairway to heaven

blank