blankCumhuriyet Halk Partisi Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, Karabük Elektirikçiler ve Elektronikçiler Odası Başkanı Yasin Özçelik ile ilgili üst üste açıklamalar yapmaya devam ediyor.

CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, Başkan Özçelik’in yapmış olduğu açıklaması ile ilgili bir basın bildirisi yayınladı. Başkan Yavuz, yayınladığı basın bildirisinde şu görüşlere yer verdi: “Cevabınızı dikkatle okuduk. Öncelikle, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ile yaptığınız görüşmeye atıfta bulunmanız memnuniyet verici. Görünen o ki, sorunların çözümü için kiminle iletişime geçmeniz gerektiğini siz de çok iyi biliyorsunuz. Bu noktada, doğru bir adım atarak bizimle temas kurduğunuz için sizi tebrik ederiz. Demek ki yıllardır kangrenleşmiş sorunların sebebini ve bu sorunları çözebilecek olan genç, dinamik kadrolarıyla yenilenen hükümet anlayışını takdir etmişsiniz. Bu farkındalığınızdan dolayı size ayrıca teşekkür ederiz.

Ancak, bir meslek odası başkanı olarak siyasi kimliğinizin ve görevlerinizin, temsil ettiğiniz tüm üyeler adına ne ölçüde etkili olduğu konusundaki sorularımızı yanıtlamanız gerektiğini hatırlatmak isteriz. Tarafsızlık ilkesini her fırsatta savunduğunuzu belirtiyorsunuz; ne var ki, Ak Parti il yönetimindeki aktif rolünüz, bu bağımsızlık ilkesine gölge düşürebilecek bir durum yaratmaktadır. Sorularımız da bu noktada şekillenmiştir ve tamamen odanın kurumsal bağımsızlığıyla ilgilidir.

Sizin de belirttiğiniz gibi, Cumhuriyet Halk Partisi, “insanların kişisel hak ve özgürlüklerine, özel hayatlarına, kişisel görüşlerine ne kadar önem gösterdiğini üstüne basa basa vurgulayan” bir partidir. Bu bağlamda, vatandaşlarımızın diledikleri siyasi partiye üye olma hakları bizim için temel bir değerdir. Ancak, burada sorgulanan sizin bireysel parti üyeliğiniz değil, temsil ettiğiniz bir meslek odasının tarafsızlığıdır.

Bulunduğunuz makam gereği şeffaflık, eşitlik ve tarafsızlık gibi kavramlar akıllara gelmesi gerekirken, sizin bu soruları kişisel bir saldırı olarak değerlendirmeniz ilginçtir. Daha da önemlisi, sizin kişisel parti üyeliğinizle, meslek odası gibi tüzel bir yapının tarafsızlığı arasında bir fark görmemeniz hayli düşündürücüdür. Bu durum, kurumsal ve bireysel rollerin birbirine karıştırıldığı bir tezat değil midir?
Öte yandan, cevaplarınızda dikkat çeken bir diğer nokta, Serbest Tesisatçı Belgesinin (STB) inşaat ruhsatı aşamasında istenmesiyle ilgili çalışmalarınızın halen uygulamaya alınmadığını belirtmenizdir. 20 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten iktidar partisine il yönetiminde dahil olmuş bir kişi olarak, 15 yıldır “kangrenleşmiş” bu sorun için yazılar gönderdiğinizi ifade ediyorsunuz. Ancak, bu sorunun hâlâ çözülmediğini de dile getiriyorsunuz. Bu durum, hem siyasi hem de mesleki pozisyonunuzun etkinliğini sorgulamamıza neden olmaktadır.
Şimdi size sormak isteriz: Hem bir oda başkanı hem de iktidar partisi il yöneticisi olarak bu sorunların çözümü için daha ne gerekiyor? Daha hangi unvanlara sahip olmanız lazım ki bu sorunu çözebilesiniz? Bu süreçteki çabalarınızın sonuçlanmamış olması, odanızın üyeleri kadar kamuoyu nezdinde de ciddi bir hayal kırıklığı yaratmaktadır. Eğer bu tür sorunlar sizin sahip olduğunuz unvanlarla bile çözülemiyorsa, sorunların kaynağının bizzat bu sistem olduğunu açıkça itiraf etmeniz gerekmez mi?

Dahası, çalışmalarınızın “tüm yazışmaların tamamlandığını” belirttiğiniz halde hâlâ uygulamaya geçememesi, sürecin ne kadar uzun vadeli ve etkisiz bir şekilde yönetildiğini göstermektedir. Şimdi size tekrar soruyoruz: Bu konu ne zaman uygulamaya alınır, Başkanım? Yoksa bir 15 yıl daha yoğun bir şekilde çalışılması mı gerekecek?
Gelişen dünya ve teknolojisi düşünüldüğünde, yenilenebilir enerji, akıllı ev sistemleri ve diğer yenilikçi alanlarda elektrikçi ve elektronikçi esnafına yönelik eğitim verilmesi ve bu alanlarda kapasite geliştirilmesi artık bir lüks değil, bir gerekliliktir. Ancak bu konuda herhangi bir çalışma veya girişimde bulunduğunuza dair bir açıklama yapmaktan kaçındığınızı görüyoruz. Oysa, temsil ettiğiniz meslek gruplarının çağa ayak uydurması için bu tür eğitimler hayati önem taşımaktadır.

Bu noktada, temsil ettiğiniz odanın, yenilikçi teknolojilere adaptasyonu sağlamak ve üyelerinizi geleceğin dünyasına hazırlamak adına ne gibi adımlar attığınıza dair kamuoyuna şeffaf bilgi sunmanız beklenir. Aksi takdirde, bu tür önemli konuların ihmal edilmesi, yalnızca üyelerinizin mesleki gelişimini değil, aynı zamanda sektördeki rekabet güçlerini de olumsuz etkileyecektir.
Bir oda başkanı ve iktidar partisi il yöneticisi olarak, bu tür öncü projelere ön ayak olmanız beklenirken, bu soruların cevapsız kalması dikkat çekicidir. Şimdi size soruyoruz: Bu tür eğitim ve gelişim projelerini hayata geçirme yönünde herhangi bir çalışmanız var mı? Yoksa yeniliklere yönelik adımlar atmak için de mi bir 15 yıl daha beklememiz gerekecek?

Cevabınızda siyasi ömrüme kefen biçtiğinizi görüyorum. Umarım bu tür öngörüleriniz, başkanlığını yaptığınız odadaki kararlar için bir rehber olmuyordur. Zira bu kadar isabetsiz tahminlerle odanın geleceğini planlıyorsanız, üyelerinizin işleri gerçekten zor demektir.
Ayrıca, Karabük halkına bir onkoloji hastanesi kazandırılması konusunda, Karabük halkının ve menfaatlerinin yanında yer alacağınızı ve icraatın hangi partiden geldiğine bakmaksızın, kazanan Karabük olduğunda seve seve destek vereceğinizi umuyoruz. Bu konuda düşüncelerinizi açıkça ifade etmeniz, hem kamuoyu hem de üyeleriniz için aydınlatıcı olacaktır.

Son olarak, eleştirilerimizin kişisel olmadığını, bulunduğunuz makamın gereklilikleriyle ilgili olduğunu tekrar belirtmek isteriz. Bizim açımızdan odanızın başarısı, tüm esnafın sorunlarının çözüme kavuşması anlamına gelir ve bu süreçte atılacak her olumlu adımın destekçisi olmaktan mutluluk duyarız. Ancak, aynı şekilde, olumsuz durum ve koşullarda da bu adımların karşısına çıkmaktan korkmayacağımızı ve üyelerinizin menfaatlerini savunmaya devam edeceğimizi de belirtmek isteriz”