TBMM Genel Kurulu’nda; Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçeleri görüşüldü.

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde TBMM Genel Kurulu’nda “İsraf Sergisi” isimli fotoğraflar açarak; “Tasarruf tedbirlerine bizzat bakanların kendileri ve üst düzey yöneticilerin uyması gerekiyor ama maalesef öyle olmadı. Şurada gördüğünüz fotoğraflar bir israf sergisi; bu araçlarla bu görüşmelere gelindi. “Yerli, millî” dediniz ama yerli, millî olmayan ultra lüks araçlarla geldiniz. Yerli, millî olduğunuz tek şey var, o da yerli, millî enflasyon; sizin alametifarikanız bu enflasyon oldu.“ dedi.

Faiz Gideri Geçen Yıl Olduğu Gibi Bu Yıl da Bütçenin En Önemli Sorunlarından Biri

Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin geneli üzerine konuşan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında şunları söyledi, “Merkezî bütçe büyüklüğü 14,7 trilyon, kamu gelirleri 12,8 trilyon; daha şimdiden 1 trilyon 930 milyarlık bir açıktan var. Faiz gideri geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bütçenin önemli sorunlarından biri, 1 trilyon 950 milyarlık bir faiz giderimiz var. Bu bütçe anapara, faiz ve kur gideri açısından bir sarmala girmiş durumda. 2023 yılından 2024 yılına devreden borç stoku 6,7 trilyon, bunun tam 1 trilyon 722 milyarı kur farkı gideri. Şu an itibarıyla da 9,1 trilyon civarında bir borç stoku var ve bu açmaz devam ediyor. Net borçlanma hasılatı yaratamıyoruz, faizi ödeyip, anaparayı ödeyip borcu aşağı çekemiyoruz, bunun için de ihracatı artırmamız lazım, istihdamı ve üretimi artırmamız lazım, bu bütçede bunu maalesef göremiyoruz.

Halka Destek Veriyoruz Deniliyor, Bir Taraftan da Vergi ve Zam Yoluyla Bu Paralar Halkın Cebinden 4 Katı Fazlasıyla Geri Alınıyor

Burada da en önemli sorun: Bazı kamu kurum ve kuruluşları Türkiye Varlık Fonu bünyesine alındıktan sonra zarar etmeye başladığını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi de BOTAŞ. BOTAŞ’ın son üç yılda sadece görev zararlarıyla ilgili 388 milyarlık borcunu vergiye mahsup etti bu ülke yani BOTAŞ zarara devam ediyor, bir taraftan da faturalarda artışa devam ediyor. Son altı yılda 17 kez doğal gaza zam yapılmış, yüzde 532; vergiye son altı yılda yüzde 345 yani dolaylı vergilere yüzde 345 zam yapılmış. Bir taraftan “Halka destek veriyoruz.” deniliyor ama bir taraftan 4 katıyla, halkın cebinden vergiler ve zamlar yoluyla bu paralar geri alınıyor.

701 Milyar Liralık Verginin Tahsilinden Vazgeçmesek; En Düşük Emekli Aylığını 25 Bin TL Yapabilir; Öğrencilerimize 3.5 Yıl Ücretsiz Yemek; 557 Bin Öğrencimize İlave Burs Verebilirdik

KÖİ ve yap-işlet-devret projeleri, ülkemiz için çok büyük problem; 44 tane firma var, 37 tanesi hiçbir vergi beyanında bulunmamış, 7 tanesi bulunmuş, 12,6 milyar vergi matrahı beyan etmişler, 2,8 milyar sadece KDV ödemişler. 2005 yılından günümüze kadar 79,5 milyar dolar para ödenmiş bu firmalara, bu yıl 162 milyar ödenecek. Bu yıl ve önümüzdeki üç yıl ödenecek para toplam 678 milyar TL. Sadece bununla da bitmiyor, bu firmalara vergi, resim, harç, istisna belgeleri yoluyla muafiyetler veriliyor, 128 kez muafiyet istisna verilmiş. Vergi harcamalarında da 3 trilyon 5 milyarlık muafiyet, istisna ve indirim yoluyla tahsilinden vazgeçilen vergi harcamalarının 701 milyarının büyük bir bölümü de bu firmalara ait. Bu 701 milyarla ne yapılabilirdi, biliyor musunuz? 3 milyon 703 bin en düşük emekli aylığı alan emekli var, en düşük emekli aylığı alan, 12.500 lira! Bu parayla 12.500 lira değil, 25 bin TL ödeyebilirdik. Öğrencilerimiz var, yemek yiyemiyorlar. 14 milyon 574 bin öğrenci, 190 milyar bir bedeli var. Bu öğrencilerimize 3.6 yıl bu parayla ücretsiz yemek verebilirdik. Yine, burs alan öğrencilerimiz var, 629 bin civarında burs alan öğrencimiz var. Bunlara ilave olarak 557 bin kişiye daha ilave burs verebilirdik. Diyelim, 2 bin liradan 10 bin liraya çıkardık, 8 bin lira artırdık, 8.7 yıl bu 8 bin lirayı karşılayabilirdik.

“Haksız KDV İadelerinde Tasarruf Etsek; 2 Milyon 177 Bin Çiftçimize Yıllık 159 Bin TL, Aylık 13.277 TL Aktarılabilirdik”

Haksız KDV iadeleri var. Dâhilde alınan KDV 2,8 trilyon civarında, bunun yüzde 48’i iadeye tabi. Bunun da yaklaşık yüzde 25’ini tasarruf etsek 347 milyar para yapıyor Sayın Bakan. Bu 347 milyar parayla ne yapılabilirdi? Kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 177 bin, bu çiftçilere yıllık 159 bin TL para aktarılabilirdi, aylık 13.277 TL aktarılabilirdi ama maalesef aktaramadık.

Millî Olduğunuz Tek Şey Var, O da Yerli ve Millî Enflasyon; Sizin Alametifarikanız Bu Enflasyon

Tasarruf tedbirleri yayınlandı, tasarruf tedbirlerine bizzat bakanların kendileri ve üst düzey yöneticilerin uyması gerekiyor ama maalesef öyle olmadı. Burada da israf almış başını gitmiş, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde şurada gördüğünüz fotoğraflar bir israf sergisi; bu araçlarla bu görüşmelere gelindi, bakanlar geldi, bakan yardımcıları geldi, üst düzey bürokratlar geldi; buralara yapılan masraflar… “Yerli, millî” dediniz ama yerli, millî olmayan ultra lüks araçlarla geldiniz. Yerli, millî olduğunuz tek şey var, o da yerli, millî enflasyon; sizin alametifarikanız bu enflasyon oldu. İthalat fiyatlarında düşme olurken, yurt içi fiyatlarda iki yılda yüzde 116 artış olurken siz enflasyonla mücadelede maalesef başarılı olamadınız.

Cumhurbaşkanlığı Koruma Gideriyle; 19.152 Kişinin Emekli Aylığı, 14 Bin Asgari Ücretlinin Maaşı Ödenebilirdi

Cumhurbaşkanlığı koruma giderleri 2018 yılında 122 milyonmuş, 2025 yılında 2,8 milyara çıkıyor; yüzde 2.237 artış var. Bununla en düşük emekli aylığı alan 19.152 kişinin aylıkları ödenebilirdi, 14 bin asgari ücretlinin de aylık ödemesi yapılabilirdi. Fakat Emekliden, emekçiden faize servet transferine devam ediyorsunuz. Bu dokuz aylık süre içerisinde anapara ve faize ödenen tutarla, 7 milyon işçinin aylıkları ödenirdi. Asgari ücrete zam olacak, fakat düşük rakamlar konuşuluyor, asgari ücretin en az 30 bin TL olmasını istiyoruz. Yine, en düşük emekli aylığının mutlaka 30 bin TL’ye çekilmesini istiyoruz. “Asgari ücret 30; altında yokuz.” diye bir daha vurguluyoruz.” dedi.